8 Mayıs 2011 Pazar

TÜRKİYE UÇAK GEMİSİ ÜRETMELİ Mİ veye TÜRKİYE NEDEN UÇAK GEMİSİ ÜRETMELİ

Savunma Sanayi Müsteşarı Murad BAYAR İzmir'de Kale Pratt&Whitney ortaklığında kurulacak Uçak Motoru fabrikasının temel atma töreninde ilginç bir açıklama yaptı.Türkiye'nin milli savunma sanayi alanında çok büyük ilerleme kaydettiğini belirterek, gelişen denizcilik sektöründeki kazanımlar sonucu Türkiye istediği ve gerekli gördüğü takdirde kendi Uçak Gemisini yapacak teknolojiye sahip olduğunu söyledi. Murad BAYAR daha sonra şöyle devam etmiş "Önemli olan burada Türkiye'nin uçak gemisine sahip olmasının gerekli olup olmadığı. Yanlızca bir karakol görevi için bile Uçak Gemisinin denize açılma maliyetinin 100 milyon dolara malolduğu.  Gemi için sefere çıkacak 2 destroyer, 1 denizaltı, en az 40 savaş uçağı ve gemilerle birlikte geminin büyüklüğüne göre 1000 ila 2000 personele ihtiyaç duyulduğu göz önünde bulundurulmalı demiş."


Bende bu konuyu araştırdım ve Türkiye'nin Uçak Gemisine İhtiyacı varmıdır? Uçak Gemisinden Kazanımları neler olur? Uçak Gemisinin Zorlukları nelerdir? Uçak Gemisi bulunduran ülkeler bu tür bakım maliyetlerini, görev maliyetlerini nasıl karşılıyor? Dilim döndüğünce, aklım yettiğince bu soruları cevaplamaya çalışacam.


TÜRKİYE'NİN UÇAK GEMİSİNE İHTİYACI VARMIDIR?
Türkiye'nin Uçak Gemisine acil denilecek kadar önemli derecede UÇAK GEMİSİNE ihtiyacı vardır. Bu aşina. En son Libya Operasyonunda bunun ne kadar zaruri bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Baktığımız zaman 5 Fırkateyn 1 denizaltı gönderdi Türkiye bölgeye. Uçaklar içinde Nato üslerini kullandı giden savaş uçakları. Demekki Nato olmasa Ordu hiçbir şekilde müdahale edemeyecek. Yanlızca izlemekle yetinecektik. Olaki Türkiye'nin okyanus ötesi bir ülkeyle arasındaki anlaşmazlıktan dolayı bir savaş çıksa. Savaşta savaştığı ülkenin uçak gemisi varsa Türkiye'nin vay haline. DEDİĞİMİ DİKKATLİ OKUYUN. TÜRKİYE'NİN VAY HALİNE. Neden vay haline. Türkiye'de kıtalararası balistik füze yok. Uçak gemisi yok. Tam anlamıyla anca savunma yapabiliriz ve NATO'nun ayaklarına kapanırız. Kurtar bizi NATO diye. Adamın attığı füzelere roketlere anca bürokratik yolardan müdahale etmeye çalışırız. Olay tavşan kaç, tazı tut. Durumu çok melek bi şekilde anlatmaya çalışıyorum. Ama sonuç tam anlamıyla kabus. Tek kişilik senfoni orkestrası gibi. Kaldı ki ordu ileriyi görmekle mükellef. Bu milletin ordusundan başka güvenebileceği hiçbir kurum yok. (Yanlış anlaşılmasın Dış Politikada yapılanları küçümesmiyorum. Aksine Türkiye'nin dış politika konusunda uyguladığı politikalar tam bir başyapıt. ) Önemli olan bu konuda Türkiye'nin buna ihtiyacı varmı yokmu onu tartışmak değil. Bunun maliyetlerini Türkiye olarak en az maliyetle nasıl sahip olabiliriz. Maliyetleri nasıl karşılayabiliriz bunu tartışmak.

Türkiye'nin Uçak Gemisinden kazanımları barışta caydırıcı güç olmak, savaşta etkin güç olmaktan ziyade bide bunun gerektirdiği sistemler tam bir teknolojik sıçrama tahtası konumuna itecek Türkiye'yi. Bu geminin gerektirdiği teknolojik sistemlerin yerli teknolojilerle giderilmesini şöyle aklen bşr düşünün. Radar teknolojileri, Elektronik İstihbarat teknolojileri, Teknolojik Elektronik Sonarlar, Dikey iniş ve Kalkış Yapabilen YERLİ Uçaklar. Sizce bu kazanımlar çokmu küçük. Türkiye'nin 1 değil birden fazla uçak gemisine ihtiyacı vardır.

TÜRKİYE'NİN ACİL İHTİYAÇLARI
 - Acil kıtalararası gidebilen nokta atışı isabet kabiliyeti olan balistik füzeler.
- Kıtalararası gidebilen Uçak Gemisi
- Yerli Teknolojilerle üretilmiş İstihbarat ve Gözetleme Uydusu

PEKİ BU MALİYETLERİ TÜRKİYE OLARAK NASIL KARŞILAYABİLİRİZ?
Çok basit. Uluslararası Terör olaylarını yanlızca kınamakla yetinen, hiçbir yaptırım gücü olmayan, birlikteki ülke insanları dünya kamuoyu tarafından terörist sınıfına konulan, her türlü askeri müdahalelere göz yumup sesini çıkaramayan İKÖ (İslam Konferansı Örgütü) tıpkı Avrupa Birliği Askeri Kanadı gibi, NATO gibi (Libyada bu askeri birlik kendini gösterdi. NATO'yu hiçe sayıp kendi başına operasyon yürüttü.) Türkiye'nin veya İran'ın (Hangi ülke olacağı hiç önemli değil.)önderliğinde askeri bir birlik kurup, uluslararası bir yaptırım gücü olan, askeri müdahale yetkisi olan ülkeler grubu kurulmalı. Bu maliyetler tıpkı NATO gibi üye ülkelere bölüştürülmeli. Kimse kusura bakmasın AB, ABD akıllı müslümanlar salak değil. Yıllarca müslüman ülke milletleri koyun gibi, kobay hayvan gibi hedef tahtası yapıldı. Adalet ve Özgürlük bahane edilerek kanları akıtıldı.Her türlü aşağılanmaya maruz kaldı. Dünya kamuoyunda hayvan hakları kadar hakkı olmayan varlıklar sınıfına konuldu. İstedikleri şekilde meydanlarında cirit oynandı. Sizce Afganistanda, Pakistanda, Sudanda, Afrikada terör ne zaman bitecek? Veya biteceğine inanıyormusunuz. Kutuplaşmayalım diyenler çıkabilir içinizde. O kişilerin dünyaya bakmaları yeterli gerçekleri görmeleri için. Kutuplaşmayı hala göremeyecek kadar körlerse mutlaka göz doktoruna gitsinler. Dünya üzerimize çullanır. Dünya savaşımı çıkar. Bu millet her zaman şerefi ile yaşadı. Zulme hiç bu kadar seyirci kalmadı. Gözünüzün önünde Filistin, Irak, Pakistan, Afganistan. Dünyada Kan ve Gözyaşı arayan insanlar sadece eski Osmanlı coğrafyasına baksınlar. Bide başka bölgelere baksınlar. Sadece İslam (Osmanlı) coğrafyasında Kan ve Gözyaşının aktığını görecekler. Bide ne hikmetse kurtarıcıların hep aynı ülkeler (ABD, AB, NATO, BM) olduğunu. İş okadar ileri boyutlara gidebiliyorki bu örgütler ülkeleri demokratik yolardan bölmeye kadar gidebiliyorlar. en son SUDAN örneği. Güney Sudan, Kuzey Sudan. Ne hikmetse iple sınır çizilmiş gibi bölünen sudan. Petrol bölgesi Hristiyan Sudan'lılara kalıyor. Çöl, kurak ve aç bölge Müslüman Sudanlılara kalıyor. İşte ABD ve AB nin gerçek demokrasi anlayışı. Halamı körsünüz. Üç maymunlar sahnesini canlandırıyorsunuz. Peki neden Hristiyanlardan terörist, Yahudilerden terörist çıkmıyor?

UÇAK GEMİSİ OLAN ÜLKELER BAKIM ve GÖREV MALİYETLERİNİ UÇAK GEMİLERİNİN NASIL KARŞILIYORLAR?
Sizce cevaplamama gerek varmı bu soruyu? Bildiğinize eminim ama bilmeyenler için cevaplayayım. Müslüman ülkelerde terörist gruplar oluşturuyolar (El Kaide, Taliban, Tamil Gerillaları dıdısının dıdısı gibi) ve bunlara askeri müdahale. Geliştirdikleri bu savaş aletlerini bu örgütlerin üzerinde deniyolar. ganimette bölüşülüyor. Masraflar NATO üyelerine. Ganimetler AB ve ABD ye. Neden sizce AB, ABD'ye müdahale etmiyor. Hemde olmadığı ispatlanan Kitle İmha Silahları nedeniyle onlarca cana kıyılan Irak örneği gözünüzün önünde. Ömer BEŞİR terörist ilan ediliyor. Tutsiler palalarla katledilirken. BM askerleri Tutsilerin hemen yanıbaşında. Hemde katliam yapmaya giderken. BM askerlerinden Fransız askerleri yan yana gidiyolar katliam yapmaya. Katliam oluyor Fransız askerleri olayları seyrediyor. Müdahale etmiyor. BM askerleri orada ne iş yapıyordu. Ne amaçla Sudana gitti fransız askerleri. Olay tıpkı Sırplar katliam yaparken Avrupa'nın göbeğinde Bosnalıları Hollanda askerlerinin seyretmesi gibi. Sudanda sonuç Güney Sudan, Kuzey Sudan. Kalın sağlıcakla...














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder